Suretiyle
Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Türkçe - İngilizce
suretiyle teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- by means of
- thereby
- suret
- copy
- suretiyle by
- (doing something): Yıllık kirayı peşin ödemek suretiyle daireyi daha ucuza tutabildi. He was able to get the apartment for less by paying a year's rent in advance
- celp suretiyle askere almak
- (Askeri) induct">(Askeri) induct
- suret
- (Askeri) true copy
- suret
- representation
- suret
- aspect
- suret
- (Ticaret) apograph">(Ticaret) apograph
- suret
- eikon
- suret
- appearance
- suret
- wise
- suret
- duplication
- suret
- exemplum
- suret
- transcription
- suret
- facsimile
- suret
- transcript
- suret
- image
We were created in God's image.
-Biz Tanrı'nın suretinde yaratıldık.
We've created life in our own image.
-Biz yaşamı kendi suretimizde yarattık.
- bunu yapmak suretiyle
- by doing that
- suret
- {i} ditto
- suret
- simulacrum
- suret
- {i} exemplar
- suret
- {i} repetition
- suret
- likeness
- suret
- {i} duplicate
- suret
- configuration
- suret
- counterpart
- suret
- picture
- suret
- circs
- suret
- form, shape, figure
- suret
- copy (of a picture or piece of writing)
- suret
- appearance, form " görünüş, biçim; manner, way" " biçim, yol, tarz; copy, duplicate" " nüsha; face" yüz, çehre
- suret
- fashion, way, manner: bu surette thus, in this way. sert bir surette harshly; hard. Ne suretle? How?/In what way?
- suret
- dummy
- suret
- figure
I saw a figure approaching in the distance.
-Ben uzaktan yaklaşan bir suret gördüm.
- suret
- effigy
- suret
- semblance
- yol kesmek suretiyle soymak
- (Kanun) hi-jack">(Kanun) hi-jack
İlgili Terimler
Türkçe - Türkçe
suretiyle teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı
- SURET
- (Osmanlı Dönemi) Kılık. Tarz
- suret
- Yazı veya resim kopyası, nüsha
- suret
- Biçim, yol, tarz: "Birbirimize karşı oynayacak bir rolümüz olmadığı açık surette görülüyordu."- R. N. Güntekin
- suret
- Görünüş, biçim
- suret
- Yüz, çehre. İslam felsefesinde, varlığın görünen yanına, beş duyu ile algılanan yönüne verilen ad
- suret
- Resim, fotoğraf
- SURET
- (Osmanlı Dönemi) (C.: Sur - Suver) Biçim, görünüş
- SURET
- (Osmanlı Dönemi) Tasvir. Dıştan görünen şekil
- SURET
- (Osmanlı Dönemi) Yol. Gidiş. Hal
- SURET
- (Osmanlı Dönemi) Çare
- Suret
- (Osmanlı Dönemi) HUMVE
- Suret
- (Osmanlı Dönemi) VECH
- Suret
- (Osmanlı Dönemi) SEHNA'
- Suret
- (Osmanlı Dönemi) SEBİR
- Suret
- (Osmanlı Dönemi) RESM
- Suret
- (Osmanlı Dönemi) SÜNBE
- suret
- Yüz, çehre
- suret
- Biçim, yol, tarz
- suret
- İslâm felsefesinde, varlığın görünen yanına, beş duyu ile algılanan yönüne verilen ad
- sûret
- (Osmanlı Dönemi) resim, şekil, görünüş; biçim tarz; yol
- İMLA SURETİYLE
- (Hukuk) Söyleyip yazdırarak
İlgili Terimler
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.